(a) veya başka yoldan/başka şekilde/başka türlü.
We'll get there somehow, by train or otherwise: Trenle ya da başka bir araçla mutlaka oraya varırız. (b) … veya değil.
whether … or otherwise: ister … olsun, ister olmasın.
Mothers, whether working or otherwise have to look after the children: Anneler, ister çalışsın ister çalışmasın, çocuklara bakmak zorundadırlar.